TOGG'dan çekilen İnan Kıraç'a gönderme yapan gazeteci benzinli araçların maziye karışacağı tarihi verdi!

"Türkiye'nin Otomobili" projesinin ortaklarından biri olan İnan Kıraç, enteresan bir açıklama yaparak projeden çekildiğini duyurdu. Dünya Gazetesi'ne konuşan Kıraç, "Sayın Cumhurbaşkanı TOGG projesinde olmamızı istedi. O nedenle girdik. Sağlık nedenleriyle ortaklıktan çekildim" ifadelerini kullandı.
Bunun üzerine herkes Kıraç'a "Şimdi mi aklına geldi?" sorusu sorulmaya başlandı. Nitekim otomobil yazarı Emre Özpeynirci de köşesinde bu konuyu yazdı ve aynı soruyu sorarak, "Neden Kasım 2017’den bu yana inanmadığınız bir projede yer alıyorsunuz?" dedi.
Avrupa’da çok ciddi ve radikal gelişmeler oluyor
Türkiye'nin elektrikli araba konusunda geri kaldığını ima eden Kıraç'a karşılık Özpeynirci tam ters noktayı savundu ve TOGG arabanın elektrikli olarak üretilecek olmasını destekledi. Dünyada elektrikli araçlara ilgi artarken Türkiye'nin de kısa süre sonra bu değişime ayak uydurmak zorunda kalacağını söyleyen Özpeynirci, "İnan Kıraç pek farkında değil ama otomotiv sektörünün göbeğinin bağlı olduğu Avrupa’da çok ciddi ve radikal gelişmeler oluyor" ifadelerini kullandı.
Özpeynirci İnan Kıraç'ın bu açıklaması karşısında şu ifadeleri kullandı:
Benzinli ve dizel araçların en fazla 9 yıllık ömrü kaldı
"Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde 14 Temmuz’da açıklanması beklenen yeni yönetmeliğe göre 2030’da emisyonların yüzde 60, 2035’te ise yüzde 100 oranında azaltılacağı konuşuluyor. Yani şu anki ortalama 95 gr/km sınırından 2030'da 38 gr/km’ye, 2035’te ise sıfıra indirilmesi şeklinde değişeceğinden bahsediliyor. Bu durum elektrifikasyon sürecini daha da hızlandıracak, 2030 yılından itibaren pratik olarak içten yanmalı yani benzinli ve dizel araçların satışı ise neredeyse imkansız hale gelecek. Yani bu araçların en fazla 9 yıllık bir ömrü kaldı diyebiliriz.
İnan Kıraç TOGG'dan çekilme kararı alarak şaşırtıcı bir açıklamada bulundu
Avrupa'ya bağlı olduğumuz için Türkiye'ye de yansıyacak
Hem ithalatta hem de ihracatta Avrupa’ya göbekten bağlı olduğumuz için oradaki gelişmeler rötarlı da olsa zorunlu olarak Türkiye’ye de yansıyacak. Ama 20 yıl değil, en fazla 1-2 yıl, Çünkü birçok marka benzinli ve dizel üretiminden vazgeçince doğal olarak bizde talep olsa bile arz bitecek. Diğer taraftan ihracatının yüzde 75-80’ini AB ülkelerine yapan Türk otomotiv sanayi de, bunu devam ettirmek için ürettiği araçları Avrupa’nın emisyon sınırlarına çekmek zorunda. Aksi halde zaten son 24 yıldır yeni yatırım çekemeyen Türkiye, mevcutlarını da kaybetme riskine sahip.
Anlaşıldı mı Sayın Kıraç
Yani sonuç olarak, şu an bile Türkiye’de satılan elektrikli model sayısı 10’u geçip, 2 binden fazla şarj noktasına ulaşılırken, bu sayı her yıl katlanarak artacak. Anlaşıldı mı Sayın Kıraç..."