15 Mart 2011 tarihinde komşumuz Suriye'de bir iç savaş patlak verdi. Milyonlarca insan ülkeden göç etmek zorunda kaldı. Milyonlarca Suriyeli vatandaş Türkiye'ye sığınırken, Avrupa ülkeleri savaşta asıl yüzünü bir kez daha gösterdi. Kendi ülkelerine savaştan kaçan insanları almak istemeyen ülkeler, Türkiye'ye para ödeyerek çözüm bulmaya çalıştı ve insanlık sınavından kaldılar. 

10 yılı aşkın süredir devam eden iç savaş ortamında Suriyeli çocuklar da dünyaya geldi ve iç savaşın ortasına, yaşamın en tehlikeli anlarına göz açtılar. Hama, Humus ve Halep'ten kaçarak İdlip kırsalındaki kamplara sığınan aileler 3 yıl boyunca bir çadırda yaşadı. Bu aileler daha sonra Sarmada kentindeki 2 odalı briket evlere yerleşti. Savaşın acı yüzünün yanında briket evlere yerleşen çocuklar okullarına gitmeye devam ediyor ve yüzlerinden gülücük hala eksik olmuyor. 

Çocukluklarını yaşamaya başladılar

Savaşın içine doğan çocuklar oyun nedir bilmiyorken Türk Kızılayı bölgeye 2 tane oyun parkı kurdu. Hayta dezavantajlı başlayan minikler böylece ilk defa bir oyun parkı görmüş oldu. Şimdilerde çocuklar, Türk Kızılayı tarafından yapılan oyun parkında keyifle oynamaya devam ediyorlar. 

Çocuklar hala büyük zorluklarla yaşıyor

Bu kadar kötü sürecin ardından kentte yaşayan aileler ve çocukları hafızalarında kaybettiklerinin acısını hala taşıyor. Çocuklar bölgede Halep ekmeği, zeytinyağı, domates ve salatalıktan oluşan sandviçler ile karınlarını doyuruyorlar. Tıpkı başka çocuklar gibi onlar da çikolata, bisküvi ve cips yemeyi çok seviyorlar.

Yardım kuruluşları da çocuklar için aralıklı olarak atıştırmalık gönderiyor. Yüzleri gülmesine gülüyor ama çocuklar okula gitmek için kamyonet kasalarına binmek zorunda kalıyorlar. Bu imkanı olmayanlar ise dakikalarca yol aşarak okullarına varmak durumunda kalıyorlar. 

6 milyon çocuğun yardıma ihtiyacı var

UNICEF'in açıkladığı rakamlara göre, Suriye'de 10 senede toplamda 12 bin çocuk öldü ya da yaralandı. Şu anda da ülkede 6 milyon gibi devasa bir çocuk grubunun yardıma ihtiyacı var.

Suriye'de şu anda 2,5 milyon eğitimden yoksun ve diğer ülkelere kaçın çocuklardan da 750 bini okuyamıyor. 500 bin kadar çocuk yetersiz besleniyorken, ebeveynler çaresizlik sebebiyle ya çocuklarını çalıştırmak zorunda kalıyor ya da erkenden evlendiriyor.