Tabipler Birliği'nden eğitimle ilgili kaygılandıran açıklama!

Tabipler Birliği'nden eğitimle ilgili kaygılandıran açıklama!
Türk Tabipleri Birliği (TTB), eğitim-öğretim döneminin pandemi gerçekliği içerisinde başlamadığını açıkladı. Okullarda birçok eksiklik olduğunu vurgulayan TTB, “Salgın genelgeler veya Twitter açıklamaları ile yönetilemez” uyarısı yaptı.

Türk Tabipler Birliği, koronavirüs salgını kontrol altına alınmadan başlanan eğitim-öğretimle ilgili ciddi sıkıntıların olduğunu duyurdu. Yapılan açıklamada, eğitimin pandemi gerçekliği içerisinde başlamadığı belirtilerek, okullarda birçok eksikliğin olduğu kaydedildi.

Türkiye’de koronavirüs salgını nedeniyle binlerce insan hayatını kaybetti. Vefat eden vatandaşlara her gün yenileri ekleniyor. Salgında ne vefat sayıları düşürülebildi ne de vaka sayıları.

Yeni eğitim-öğretim yılına da böyle bir ortamda girildi. Okulların açılmasıyla birlikte bazı sınıflarda vakaların görülmesi üzerine sınıflar karantinaya alındı. Kış aylarıyla birlikte salgının hangi aşamaya doğru gideceği ise bilinmiyor.

Durum böyleyken, Türk Tabipler Birliği (TTB) tarafından yapılan açıklamada eğitim-öğretimde pandemi gerçeğinin gözardı edildiği belirtildi.

ANKA’nın haberine göre, TTB yazılı açıklama yaparak, eğitim-öğretim döneminin pandemi gerçekliği içerisinde başlamadığını ifade etti. Okullarda birçok eksiğin olduğunun belirtildiği açıklamada, “Salgın genelgeler veya Twitter açıklamaları ile yönetilemez” denildi.

AŞILAMAYA VURGU YAPILDI

Açıklamada, “Toplumda tüm yetişkinlerin ve 12 yaş üzerindeki çocukların aşılanması okulların en uzun süre, en güvenli şekilde açık tutulabilmesi için gerekli olan uygulamadır. Bu nedenle aşılamanın tamamlanması için daha fazla çaba gösterilmeli, aşısız yetişkinlerin toplum sağlığını riske atmasını sınırlayan uygulamalar artırılmalı ve üniversite gençliğinin aşılanması teşvik edilmelidir. Üniversite gençliğinin en fazla sosyal hareketliliğe sahip yaş grubu olduğu unutulmamalıdır. Üniversitelerde akademisyeninden asistanına güvenlik görevlisinden idari personele kadar tüm yetişkinlerin aşılamalarının tamamlanması gerekliliktir. Aşısız olanlara haftada iki kez PCR testinin pratikte uygulanması zor olmanın yanı sıra laboratuvar yükünü artırarak tanıda gecikmelere, pozitif vakaların toplum içinde dolaşımının artmasına yol açacaktır. Bu nedenle, üniversitelerin her kademesinde öğrenci-öğretim üyesi ve diğer tüm çalışanların, aileleri ile birlikte kalan öğrencilerin aile bireylerinin aşılanması asıl çözümdür. YÖK, rektörlükler, dekanlıklar, aşılama ve PCR testi uygulamasında aynı tutumu almalı ve hayata geçmesi için ortak çaba göstermelidir” denildi.

“Etkili bir filyasyon, risk gruplarında düzenli tarama ile belirti gösterenlerin ve temaslıların ayrılması, bu kişilerin düzenli izlemi ve üniversitelere gelişinin engellenmesi bulaşı önlemek için elzemdir” denilen açıklamada, “Yüksek yayılımda olduğumuz şu günlerde aşılı ve aşısız tüm öğrencilerin ve tüm çalışanların maske takması zorunludur. Dersliklerde kişiler arası mesafenin en az 1 metre olması şeklinde düzenlenmesi, açık havada sosyal alanların belirlenmesi gereklidir. Üniversite idareleri, akademisyen ve tüm çalışanların, öğrenci ve öğrencilerle beraber yaşayanların HES kodu takibini yapmalıdır” ifadeleri kullanıldı.

“VERİLER HERKESLE PAYLAŞILMALIDIR”

Yapılan açıklamada şu hususların altı çizildi:

Üniversitelerin açılmasını takip eden 2-4 hafta öğrenci, öğretim görevlileri ve yardımcı personelde tespit edilen vakalar ve üniversite içi bulaşma bilgileri çok yakından takip edilmeli ve şeffaf bir şekilde paylaşılmalıdır. Bu dönemde toplanacak veriler bilimsel bilgi ışığında değerlendirilerek önlemlere karar verilmelidir. YÖK’ün genelgesinde COVID-19 pozitif olanlara karşı nasıl bir uygulama yapılacağı konusunda düzenleme bulunmamaktadır. Salgının bulaşması veya önlenmesinde halk sağlığı önlemlerini içeren kılavuzlar en önemli araçlardan birisidir.

KANTİN VE YEMEKHANELERDE SALGIN ÖNLEMLERİ ALINMALIDIR

Üniversitelerde kantin ve yemekhanelerde aynı anda bulunabilecek kişi sayısının belirlenmesi, havalandırılmalarının sağlanması, gerekirse açık çadırlara veya sundurmalara taşınması ve açık yemek servisi yapılmaması sağlanmalıdır.

ULAŞIMA YÖNELİK SALGIN ÖNLEMLERİ ALINMALIDIR

Toplu ulaşım kullanımı için yerel yönetimlerle iletişim içinde üniversiteye ulaşım sağlayan hatların sıklığının artırılması, havalandırması olan araçlarla kişi sayısının sınırlandırılması sağlanmalıdır. Ulaşım yoğunluğu veya kampüs yoğunluğunun azaltılması için gereklilik halinde haftanın günlerinin programlara, üçe, hatta dörde bölünmesi düşünülmelidir.

Üniversite yaşamının ayrılmaz parçası arkadaşlarla birlikte özerk ve farklı kültürlere de hazırlanan yaşam alanı olmasıdır. Dolayısıyla ders dışı zamanlar ve etkinlikler de üniversitenin temel parçası kabul edilmeli, öğrencilerin kampüs içi ve dışı yaşamda pandemi koşullarında nasıl hareket etmeleri, virüs, yayılım, korunma ve pandemiyle mücadele konusunda bilgi, bilinç ve tutum değişikliğine yönelik programlar geliştirilmeli, özellikle ilk hafta bu konulara ayrılmalıdır. Üniversite akademisyenleri ve tüm çalışanları ile öğrenciler bu süreçte COVID-19 ile ilgili hem bilgilerini hem de baş etme becerilerini artırıcı çalışmalar yapılmalıdır.

Üniversitelerdeki bina hizmetlisi başta olmak üzere destek personeli sınırlı düzeyde olup bazı fakültelerde hiç hizmetli bulunmamaktadır. Üniversitelerdeki personel eksikliği saptanmalı ve bir an önce giderilmelidir.

Bu merkezler pandemi önlemleri konusuna müdahil olmalı, üniversite pandemi kurulları oluşturulmalı, kampüslerde tespit edilecek vakalar için mutlaka izolasyon odaları tahsis edilmelidir.

YURTLARLA İLGİLİ DÜZENLEMELER ACİLEN YAPILMALIDIR

Yurtlarda öğrenciler tek kişilik odalarda kalmalı, havalandırma yeterli olmalı, yemekhane, kütüphane ve etüt odaları gibi toplu yaşam alanları yeterli havalandırma ve kişi sayısı sınırlanarak uygun hale getirilmeli, öğrencilerin barınma sorunları hızla giderilerek yeterli barınma alanı sağlanmalıdır. Yurtlarda odalar paylaşımlı kullanılmak zorunda kalınırsa yurt odalarında aynı program ve aynı sınıftaki öğrencilerin kalması planlanmalıdır."

KAYNAK: ANKA

HABERE YORUM KAT
Keşfet