Geçtiğimiz gün Uludağ'dan gelen görüntüler herkesin tepkisini çekmiş ve herkes isyan etmişti. Aylardır kepenkleri inmiş olan esnafın bile dükkan açamadığı Türkiye'de kayak otellerinde dip dibe yapılan parti adaletsizliği de gözler önüne sermişti. Sözcü Yazarı Yılmaz Özdil, bu olayı bir diziyi örnek vererek çok güzel özetledi. Ülkede yaşanan zengin-fakir ayrımının çok iyi bir özeti olan bu yazıda ise bir Yukarıdakiler Aşağıdakiler" dizisi ele alındı. 

Pandemi yasakları fakire fukaraya var zengine yok!

YÜZ YÜZE EĞİTİM YASAK AMA KAYAK OKULUNA GİDEBİLİRSİN

Yukarıdakiler Aşağıdakiler" dizisini ele alan Özdil, dizide zenginlerin yukarıda fakirlerinde altta yaşadığı bir hayatın işlendiğini ve yukardakilerin alttakilerin dertlerini asla bilmediğini ve hiç de merak etmediğini açıklarken Türkiye'nin de aynı bu dizi gibi olduğunu söyledi ve Uludağ'da çekilen görüntülere de atıfta bulunurken, "Aşağıdakiler çöpten sebze toplarken, bir liralık ekmek kuyruğunda beklerken, devletin yukarısında saray sofralarında ziyafet eşliğinde fasıl sefası yapılıyor, dağın yukarısında ski yapılarak eğleniliyor. Aşağıdakiler yukardakilerin ski'sini konuşuyor. Aşağıda, bankaya giren babasını kapının önünde bekleyen 15 yaşındaki çocuğa, 'Senin yaşındakilere kısıtlama var, bu saatte dışarıda olman yasak' denilerek ceza kesiliyor, aynı saatlerde dağın yukarısındaki aynı yaştaki çocuk babasıyla snowboard yapıyor. Aşağıda virüs var diye, yüz yüze eğitim sakıncalık bulunuyor, sınıf arkadaşlarınla aynı sırada oturman, okula gitmen yasak, ama yukarda virüs yok, aynı sınıf arkadaşlarınla aynı telesiyeje binip, kayak okuluna gidebiliyorsun" ifadelerine yer verdi.

Yılmaz Özdil'in yazısının tamamını okumak için tıklayınız.