Yılmaz Özdil, çocukken yediği salça sürülmüş bir dilim ekmekten girip, sözü nerelere getirdi!
Ekonomik sıkıntılar dar gelirli insanları günden güne içinden çıkılmaz bir hale sokuyor. Geçinmekte zorlanan, temel ihtiyaç maddelerine ulaşmakta güçlük çeken insanların alım gücü günden güne düşüyor.
Sözcü yazarı Yılmaz Özdil hiç bu kadar mağdur olmamıştı!
Alım gücünün giderek düşmesi kendini halk ekmek kuyruklarında, ucuz ürün sıralarında ve pazarlardaki atılmış sebze-meyve toplayan vatandaşlarda gösteriyor.
Sözcü yazarı usta gazeteci Yılmaz Özdil kaleme aldığı son yazısında ekonomik anlamdaki kötü gidişatı insanların suratına adeta çarptı.
“1 LİRANIN HESABINI YAPACAĞIM HİÇ AKLIMA GELMEZDİ”
Son dönemde insanların daha da ağır yaşadığı ekonomik çöküntüyü yazısına taşıyan Özdil, “65 yaşındayım diyor mesela, halk ekmek kuyruğundaki bir ablamız. Eşi hasta evde yatıyor. Kar yağıyor. Bir lira ucuza ekmek alabilmek için iki saattir buradayım diye anlatıyor. Cebinde ay sonuna kadar 5 lira 25 kuruş kaldı diyor emekli bir abimiz. Ay sonuna kadar 12 gün varken, çıkarıp gösteriyor 5 lira 25 kuruşunu, 5 ekmek aldım bu kaldı diyor. 1500 lira maaşla geçinmeye çalışıyorum diyor ben yaşlarda bir başka emekli arkadaşımız, elinde poşet, poşette üç ekmek. Bir liranın hesabını yapacağım hiç aklıma gelmezdi diyor” ifadelerini kullandı.
İNSANLAR KİTLESEL OLARAK DARDA
38 yıldır ülkede gazetecilik yaptığını, yüreğinin taşıyabileceğinden fazla insani sıkıntı gördüğünü belirten Özdil, “Hatırlamak istemeğim boyutlarda sıkışmış hayatlara tanıklık ettim ama milleti kitlesel olarak hiç bu kadar darda görmedim” dedi.
“Devletin sarayları vardı, saray devleti yoktu” diyen Özdil, “Şahlanma masalları değil, adı üstünde planlı kalkınma planlanıyordu. Dünya bizi kıskanıyor palavralarına karnımız toktu. Salça sürülmüş bir dilim ekmeğimiz vardı bizim. Tertemiz hayallerimizi vardı. Umutlarımız…” sözleriyle yazısını bitirdi.
Yılmaz Özdil’in yazısı için tıklayanız…
HABERE YORUM KAT