Avrupa'nın en büyük ahşap yapısı Büyükada Rum Yetimhanesi'nin etkileyici geçmişi

İstanbul'un en büyük adası olan Büyükada'da bulunan Büyükada Rum Yetimhanesi, çoğu insanın bildiğinin aksine çok uzun bir geçmişe sahip. Avrupa'nın en büyük ahşap yapısı olma özelliğine sahip olan Büyükada Rum Yetimhanesi, eskiden öksüz Rum çocuklarının yaşadığı bir yetimhaneydi.
1964 yılında yetimhanenin kapısına mühür vuruldu. Tam da o dönemde 170 çocuğun kaldığı yetimhanenin neden kapatıldığı, içindeki çocukların nereye gittiği ve daha birçok konuya bu zamana kadar hiç değinilmedi. İstanbul'un değerleri arasında bulunan Büyükada Rum Yetimhanesi'nin hikayesi sizi de çok etkileyecek.
1898 SENESİNDEN BERİ AYAKTA
Büyükada Rum Yetimhanesi'nin Avrupa'nın en büyük ahşap yapısı olduğu söylenirken, dünyanın da en büyük ikinci ahşap binası olduğu belirtiliyor. Bu yetimhaneyi 1898 sesinde Fransız mimar Alexendre Vallaury inşa etti. Bina baştan sonra sadece ahşapla inşa edildi. Ana ve yan bölümlerden oluşmak üzere 3 kısımdan oluşan yetimhanenin ana bölümü 5 kattan, yan bölümleri de 6 kattan oluşuyor.
BÜYÜKADA RUM YETİMHANESİ ASLINDA OTEL OLACAKTI
Büyükada Rum Yetimhanesi, aslında Prinkipo Palace Otel olarak inşa edildi. Ama sonrasında Büyükada'nın ahlakının bu otel nedeniyle bozulacağı düşüncesi işleri tersine çevirdi. Adanın ahlakının bozulacağı endişesiyle Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamid'e giden bazı kişiler, padişahı ikna etti. Yapının otel olarak kullanılmasına yasak getirildi. Bunun üzerine binanın sahipliği el değiştirdi.
OTELDEN RUHBAN OKULUNA DÖNÜŞTÜ
Otel olarak hazırlanan görkemli yapı, Rum asıllı Eleni Zarifi Hanım'a satıldı. Ama bina kamu yararı için kullanıldı. Sultan Abdülmecit bir ferman yayınlayarak binayı Rum Patrikhanesi'nin himayesine verdi. Otel amacıyla yola çıkan bu yer uzunca bir zaman diliminde Ruhban okulu olarak hizmet verdi.
1903 YILINDA GÖRKEMLİ BİR YETİMHANE OLDU
Tarih 21 Mayıs 1903'ü gösterdiğinde bu görkemli bina yetimhane haline getirildi. İçinde 106 odanın bulunduğu, kocaman bir mutfağa sahip olan bu yerde aynı zamanda kütüphane, ilkokul ve meslek okulları da yer aldı. İçinde 15 kişilik personel çalışıyordu. Yetimhanede 3 Rum 2 Türk öğretmen ders verdi.
SAVAŞLA BİRLİKTE YETİMHANE KIŞLA OLDU
Yetim çocuklar için bu bina büyük bir fırsat olurken, 1. Dünya Savaşı döneminde Büyükada Rum Yetimhanesi'ndeki çocuklar, Heybeliada'da başka bir yetimhaneye alındı. Binaya Kuleli Askeri Okulu mensupları yerleşti. Otel serüveniyle başlayan, Ruhban okulu olarak devam eden, yetimhane misyonuna evrilen bu yer kışlaya dönüştü. Kışla olduktan sonra da yetimhane, işgal kuvvetlerinin Büyükada'ya gönderdiği Rum göçmenlerin yerleşkesi oldu. Ruslar soğuktan korunmak için binanın kaplamalarını söküp yakınca bina zarar görmeye başladı.
1960 YILINDAN BU YANA ÇÜRÜMEYE BIRAKILDI
Sene 1960 olduğunda bu kez Kıbrıs olayları patlak verdi. Ardından binaya el konuldu. Büyükada Rum Yetimhanesi, 65 sene tamamen kapandı. Ardından Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne devredildi. O yıldan bu yana hiçbir restorasyona uğramayan bu bina, adeta çürümeye bırakıldı.
2021 yılına kadar görkemli binayı restore etme girişiminde kimse bulunmadı. Ancak bu yıl başlatılan görüşmeler herkesin yüreğine biraz olsun su serpti. Böylesine geniş bir geçmişe sahip olan görkemli yapı, restore edilecek.
KAYNAK: Haberciniz