Sonbahara uygun sözler, sonbahar sözleri: İşte sosyal medyada paylaşılacak sonbahar konulu sözler!

Her ömrün bir Eylül’ü vardır.
O kadar çok sarışın ki, o kadar çok alev ki rengi, sırf bunun için bile sevebilir insan Sonbahar mevsimini.
Bir gün aklına gelecek olursam, bana şiir ısmarla Eylül’ü konuşalım…
Eylül’ü takvimden bir ay zannedenler var… Oysa eylül; Vuslatı mahşere kalmış bir hikayenin adıdır.
Bir fincan kahve, iyi bir kitap ve eylül serinliği… Kokan huzuru bir düşün şimdi.
Dışımız günlük güneşlik içimiz eylül eylül sonbahar.
Bir ölüm vefalı, bir de sonbahar.
Serinlik her zaman insana sevmesini öğretir.
Her sonbahar bir gözyaşı ile başlar.
Ve bir sonbahar daha geçiyor ömrümüzden.
Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç.
Sonbahar yılın son sevgi dolu gülümsemesidir.
Fani ömür biter, bir uzun sonbahar olur.
Sonbaharda gelen rüzgarlar sevgiyi bize getirir.
Sonbahar rüzgârı bizi yeniliklere götürür.
Soğuğun iliğimize işlemesi ile keyfimiz yerine gelir.
Eylül bir ay değil, bir aylık ayrı bir mevsim.
Her gönül insanı yemiştir, ömründe birkaç kez, Eylül‘ün tokadını.
Huzur ve mutluluğun saklandığı mevsimdir sonbahar.
Huzur ve aşk istiyorsak, sonbaharda yeni limana yelken açmalıyız.
Aslında yaprak sıkılmıştı ağaçtan. Bahaneydi sonbahar.
Hayat, sonbahardaki çıtırdayan yapraklardan sonra yeniden başlar.
Ah burada olsan, çok güzel hala, İstanbul’da sonbahar…
Yusuf’un yüzüne esen sonbahar rüzgârlarıydı, onun sevgisi Allah sevgisiydi.
Sonbahar ile gelen neşe ve keyif insanlara huzur verir.
Özlemek sonbahara benzer, insanlar özler ama içinden serin rüzgârlar eser.
Dedim ya, Eylül‘dü. Savruluşu bundandı kimsesizliğimin.
Oysa ben akşam olmuşum, yapraklarım dökülüyor usul usul, adım sonbahar.
Sonbaharın diğer mevsimlerden daha fazla altını vardır.
Onu neden sevdiğimi bir türlü anlamıyor. Ağzı temmuz sıcağı, bakışları sonbahar…
Eylül toparlandı gitti işte. Ekim filan da gider bu gidişle.
Yüreklere düşen sevgi ısıtır aslında, yaz yağmurların sonu ile insanlar keyfe ulaşır.
Sonbahar her yaprağın çiçeğe dönüştüğü bir mevsimdir.
İçimde sonbahar, çevremde sonbahar. Hep birlik olmuşlar, sanki bizi ayırıyorlar.
Yine geldi sonbahar döküldü yapraklar, kalbim gibi yere.
Ve ben bütün yapraklarımı döküyorken şimdi, Eylül diyorsun, tam da orada başlıyor ayrılık.
Kül mavinin yanına sarı gelirse sonbahar, sen benim yanıma gelirsen kıyamet olur.
Ve neylersin mevsim sonbahar işte; yaprak nasıl düşerse, gözyaşı da öyle düşer bu mevsimde.
Seversem eğer sonbaharda severim, sevginin sıcaklığı en güzel o zamanda hissedilir.
Yaşam insanlara bir şeyler sunar, sonbahar ise sunulanlardan insanların faydalanmasını sağlar.
Bakmayın mevsimlerden sonbahar, aylardan kasım oluşuna. Benim kapım hep aralık.
Baharda havalar kuru giderse mahsul bol olur; son baharda da aynı havalar olursa mahsul olmaz.
Suya attığın tükürüğün suyun üstünde yüzüyor ise hava güzel, batarsa yağmurlu olur.
Sana dökülen gözyaşlarını. Bir sonbahar kurumaz hiç kaldırımlar, belki anarsın. Hep nemli gözlerimi…
Bahar doğmak, yaz olgunlaşmak, sonbahar ihtiyarlık, kış ise ölümdür, ölüm. Şair Meşru
Sonbaharda çiçeklerden bahsetmek iyi gelir. İnsanın içini ilkbaharmış gibi ümitle doldurur. Paulo Coelho
Gözlerin mi daldı yoksa sıkıldın mı sorulardan? Hiç geçmez mi gözlerinden bu sonbahar.
Hatıran sormaz nasıl halim? Her gece nöbet yazar. Görmedim ben başka mevsim, burada her gün sonbahar.
Her sonbahar, bir gözyaşı ile başlar.
Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç.
Ve bir sonbahar daha geçiyor ömrümüzden.
Fani ömür biter, bir uzun sonbahar olur. Sonbahar rüzgârı bizi yeniliklere götürür.
Ya bu sonbaharda dökecek yaprağın kalmadıysa.
Sonbahar, yılın son sevgi dolu gülümsemesidir.
Sonbaharda gelen rüzgarlar sevgiyi bize getirir.
Dağlar yakın görünürse, yağmur yağacak demektir. Bir ölüm vefalı, bir de sonbahar.
Cahit Zarifoğlu Huzur ve mutluluğun saklandığı mevsimdir sonbahar.
Dışımız günlük güneşlik, içimiz eylül eylül sonbahar.
Sonbahar, her yaprağın çiçeğe dönüştüğü bir mevsimdir.
Yaprak ağaçtan sıkılmıştı aslında… Sonbahar bahaneydi. Dedim ya, eylüldü. Savruluşu bundandı kimsesizliğimin. Hoş geldin canım “Eylül”, herkese güz, bana ilkbahar getirdin.
Her gönül insanı yemiştir, ömründe birkaç kez, Eylül‘ün tokadını.
Hayat, sonbahardaki çıtırdayan yapraklardan sonra yeniden başlar. Dedim ya, Eylül‘dü. Savruluşu bundandı kimsesizliğimin. Cemal Süreya
Sen gidersen ansızın sonbahar olurum, yağmurlar dökülür yanaklarıma.
Bir gün aklına gelecek olursam, bana şiir ısmarla, Eylül’ü konuşalım… Bu ne biçim sonbahar. Ben anlamadım.
Yapraklar yeşillenmek istiyor. Nakata Her ayrılık bir sonbahar aslında, hangi mevsimde olursan ol kalbini üşütür.
En güzel halı, sonbahar yapraklarından yapılmış halıdır! Mehmet Murat İldan Bundan sonra hiç Eylül olmayacakmış ama bundan sonrası hep de Eylül’müş gibi.
Bakmayın mevsimlerden sonbahar, aylardan kasım oluşuna. Benim kapım hep aralık.
Onu neden sevdiğimi bir türlü anlamıyor. Ağzı temmuz sıcağı, bakışları sonbahar… İçimde sonbahar, çevremde sonbahar.
Hep birlik olmuşlar, sanki bizi ayırıyorlar. Bitişlerin de kendine has güzellikleri olduğunu gösteren bir mevsimdir sonbahar.
Bir fincan kahve, iyi bir kitap ve eylül Sonbahar Sözleri serinliği…
Kokan huzuru bir düşün şimdi. Seversem eğer sonbaharda severim, sevginin sıcaklığı en güzel o zamanda hissedilir. Tutuklandığım mevsim yazdı, serbest kalırsam artık her yer sonbahar. Küçük İskender
Sonbahar gelmişti: her şeyin renk değiştirip öleceği narin, serin mevsim. Knut Hamsun
Gözlerin mi daldı yoksa sıkıldın mı sorulardan? Hiç geçmez mi gözlerinden bu sonbahar.
Bir ayrılık şarkısı sanki sonbahar, yapraklar dallarından, kuşlar evlerinden ayrılıyor. Elinde değildir akşam serinliğinde üşürsün.
Eylül’den itibaren geceler hazindir uzundur. Herkesin bir sonbaharı vardır; Kiminin yaşamadan yaşlandığı kiminin yaşlanmadan yaşadığı… Ve ben bütün yapraklarımı döküyorken şimdi, Eylül diyorsun, tam da orada başlıyor ayrılık.
Bir eylül gibi geçer gidersin ömrümden. Yapraklarımı döker. Kırar atarsın kolumu kanadımı. Ve neylersin mevsim sonbahar işte; yaprak nasıl düşerse,
Alıştığın kişiyi Eylül’ü takvimden bir ay zannedenler var…
Oysa eylül; Vuslatı mahşere kalmış bir hikayenin adıdır. Hatıran sormaz nasıl halim? Her gece nöbet yazar.
Görmedim ben başka mevsim, burada her gün sonbahar.
Bir sonbahar gibi yalnız ve sessiz kalbim artık. Mevsimlerin en tenhasına âşık olmuş gibiyim bu sabah.
Sonbahar ki acının değişmez dipnotudur. Sesinin solgun göğünde küçük bir yıldızla bir harfi tutuşturur. Sonbaharda çiçeklerden bahsetmek iyi gelir. İnsanın içini ilkbaharmış gibi ümitle doldurur. Paulo Coelho
Derdi nedir bu sonbaharın neden soldurur gülleri nerden bulur bu insanlar ben mutsuzken gülünecek şeyleri.
Sesini değil, sözünü yükselt! Yağmurlardır büyüten zambakları, gök gürültüleri değil. M. Selahattin Şimşek
O kadar çok sarışın ki, o kadar çok alev ki rengi, sırf bunun için bile sevebilir insan Sonbahar mevsimini. Yeni yapraklar çıkabilsin diye eski yaprakları temizler hüzün. Üzülme, sonbahar serttir ama sonu aydınlıktır. Belki bir sonbahar hatırlatır beni sana.
Yapraklar koparken dalından bir bir o apansız kopuşumuzu hatırlarsın. Doğa nasıl sonbahara dönüyorsa, kendi içimde ve kendi çevremde de sonbahar şimdi. Yapraklarım sararıyor. – Goethe
Hüzünlü bir Eylül sabahında sevmeye başladım seni. Mevsimlerden sonbahardı ama benim gönlümde ilkbahar çiçekleri açmıştı bile. Sadeydi bu sonbahar sancısız bitti acılarım. Gözyaşı akıtmadım bu sonbahar. Dallarım kırıldı canım yandı ama ben alıştım artık ağlamadım bu sonbahar. Nasıl iş bu her yanına çiçek yağmış erik ağacının ışık içinde yüzüyor neresinden baksan gözlerin kamaşır oysa ben akşam olmuşum yapraklarım dökülüyor usul usul adım sonbahar.
Sonbahar güneşi gibisin bahtı figan. lşıldıyorsun ama ısıtmıyorsun. Gösteriyorsun ama hissedilmiyorsun!
Yeni yapraklar çıkabilsin diye eski yaprakları temizler hüzün. Üzülme, sonbahar serttir ama sonu aydınlıktır.
Sonbahar ki acının değişmez dipnotudur. Sesinin solgun göğünde küçük bir yıldızla bir harfi tutuşturur.
Dikenin kalbime battığı bir sonbahar günüdür. Sen elini bulutların içinde gezdirirsin, bulutlar senin gözlerinin üstünde yürürler.
Derdi nedir bu sonbaharın neden soldurur gülleri nerden bulur bu insanlar ben mutsuzken gülünecek şeyleri.
Sadeydi bu sonbahar sancısız bitti acılarım. Gözyaşı akıtmadım bu sonbahar. Dallarım kırıldı canım yandı ama ben alıştım artık ağlamadım bu sonbahar.
Belki bir sonbahar hatırlatır beni sana. Yapraklar koparken dalından bir bir o apansız kopuşumuzu hatırlarsın.
Nasıl pekguzelsozler.com iş bu her yanına çiçek yağmış erik ağacının ışık içinde yüzüyor neresinden baksan gözlerin kamaşır oysa ben akşam olmuşum yapraklarım dökülüyor usul usul adım sonbahar.
Bulutlar Milano’ya doğru gidiyorsa yağmur yağacaktır hazırlıklı olun Piza’ya doğru gidiyorsa hava açacak demektir.
Bir çift yeşil göz yüzünden içimde bir sonbahar acıyor öyle acıyor ki acılar acısız kalıyor mevsimler üstüme devriliyor kışlar kışsız kalıyor. Necip Fazıl Kısakürek
Her sonbahar gözyaşı ile başlar.
Sonbahar yılın son sevgi dolu gülümsemesidir.
Bir ölüm vefalı, bir de sonbahar. (Cahit Zarifoğlu)
Dışımız günlük güneşlik içimiz eylül eylül sonbahar.
Huzur ve mutluluğun saklandığı mevsimdir sonbahar.
Sonbahar her yaprağın çiçeğe dönüştüğü bir mevsimdir.
Sonbahar ki acının değişmez dipnotudur. (Metin Altınok)
Güz geldi ve yıldızlarını üstüme döktü. (Ali Püsküllüoğlu)
Fani ömür biter, bir uzun sonbahar olur. (Yahya Kemal Beyatlı)
Eylül bir ay değil, bir aylık ayrı bir mevsim. (Haşmet Babaoğlu)
Huzur ve aşk istiyorsak, sonbaharda yeni limana yelken açmalıyız.
Eylül toparlandı gitti işte. Ekim filan da gider bu gidişle. (Turgut Uyar)
Yaprak sıkılmıştı ağaçtan, bahaneydi sonbahar. (Necip Fazıl Kısakürek)
Dedim ya, Eylül’dü. Savruluşu bundandı kimsesizliğimin. (Cemal Süreya)
En güzel halı, sonbahar yapraklarından yapılmış halıdır! (Mehmet Murat İldan)
Bu ne biçim sonbahar. Ben anlamadım. Yapraklar yeşillenmek istiyor. (Nakata)
Seversem eğer sonbaharda severim, sevginin sıcaklığı en güzel o zamanda hissedilir.
Tutuklandığım mevsim yazdı, serbest kalırsam artık her yer sonbahar. (Küçük İskender)
Sonbahar, klasik bir müziktir; o başladığında, yerçekimi yok olur! (Mehmet Murat İldan)
Oysa ben akşam olmuşum, yapraklarım dökülüyor usul usul, adım sonbahar. (Atilla İlhan)
Onu neden sevdiğimi bir türlü anlamıyor. Ağzı temmuz sıcağı, bakışları sonbahar. (Atilla İlhan)
Kül mavinin yanına sarı gelirse sonbahar, sen benim yanıma gelirsen kıyamet olur. (Atilla İlhan)
Gözlerin mi daldı yoksa sıkıldın mı sorulardan? Hiç geçmez mi gözlerinden bu sonbahar. (Teoman)
Ne zaman sonbaharı düşünsem, ölmemi istemeyen birisi, elleriyle birlikte aklıma gelir. (Toni Morrison)
İndirin perdeleri, indirin perdeleri… Sonbahar ağaçlarda ağlarken yaprak yaprak. (Ziya Osman Saba)
Anlaşılan sonbahar. Kimimiz paltolu, kimimiz ceketli. Yapraksız arkamızdaki ağaçlar. (Melih Cevdet Anday)
Sonbaharda çiçeklerden bahsetmek iyi gelir. İnsanın içini ilkbahardaymış gibi ümitle doldurur. (Paulo Coelho)
Yalnızca resimler kalmalı annemden, deniz… sonbahar… ışıklı gemiler… el ele tutuşmalarımız. (Selim İleri)
Eylülden önce gözlerini iyi dinlendir çünkü bütün renkleriyle sonbahar onları ziyarete geliyor! (Mehmet Murat İldan)
Sonbahar İle İlgili SözlerSonbahardı… Seninle geçiyorduk o yoldan; / Topraklardan, havadan bir hüzün taşıyordu. / Bize yaklaşıyordu. (Nihal Atsız)
Sonbahar güneşi gibisin bahtı figan! Işıldıyorsun ama ısıtamıyorsun… Gösteriyorsun ama hissedilmiyorsun. (Hakkı Kaya)
Bakma aylardan kasım mevsimlerden sonbahar olduğuna. Sen ne zaman istersen çık gel! Benim kapım her zaman Aralık sana.
Belki umurumdasın, evet umurumdasın. Bir yaprak düşer yere; çıt. İşte sonbahar gibisin, ıslaksın, çok uzaktasın. (Altay Öktem)
Ömür boş yere çıkılan bir yolculuğu anlatır. Yanlış bir yere uğramaktır sonbahar. Hışırdayan rüzgârdır yaprak hışırdamaz. (Birhan Keskin)
Dikenin kalbime battığı bir sonbahar günüdür. Sen elini bulutların içinde gezdirirsin, bulutlar senin gözlerinin üstünde yürürler. (Atilla İlhan)
Hiç bitmeyecekmiş gibi görünen uzun bir yazdan selametle çıkmak azımsanır şey değildir. Şükür yaz bitmiş, güze girmişizdir. ( Nazan Bekiroğlu)
Sonbahar İle İlgili SözlerEn sevdiğim mevsime geldik.. Yapraklar sararacak, gök gürültülü yağmurlar yağacak. Sonbahar, hüzündür; Hüzün ise, ben demektir. (Özdemir Asaf)
Zekâ; ayva ve portakal gibi geç renk ve koku kazanan bir sonbahar ürünüdür. En az kırk yıl güneşte pişmeden, bu soylu meyve ballanmıyor. (Ahmet Haşim)
Sonbahar dürüst bir aydır; bahar gibi insanı aldatmaz! Ona yaşamın karanlık yüzünü, trajediyi, çürümeyi, ayrılığı, hüznü gösterir! (Mehmet Murat İldan)
Niçin rüzgarlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz? Niçin yanımda değilsin? ( Sabahattin Ali)
Yürüdüğün yollarda, / Çaresiz bir hüzün, / Adı Sonbahardı, / Son demiydi hüznün, / Ne kadar, karşı koysan da, / Yaşanacaktı ve yaşandı güzün. ( Mustafa Murat Güngör)
Kanlı bir karanlıktı gördüğüm. Ben mi çok geniştim dünya mı çok dardı. Nasıl yaprak yaprak açılıyordu vahşi bir bitki gibi içimde keder ağaçlar sonbahara azalıyorlardı. (Attila İlhan)
Ve seninle gelen ilkbaharım yerini sonbaharlara bırakırken hayat kulağıma fısıldadı: Doğmanın bedeli ölmek ise sevdanın bedeli ayrılıktır çünkü her ayrılık bir parça ölüm taşır içinde. (Burcu Yılmaz)
Ve neylersin mevsim sonbahar işte; yaprak nasıl düşerse, gözyaşı da öyle düşer bu mevsimde; öylesine yavaş yavaş, öylesine hiç durmayacakmış gibi, öylesine damladıkça çoğaltır dumansız ateşimiz. (Sinan Yağmur)
Sana duymak istemediğin bir şey söyleyeceğim: Sonbahar çirkindir! Ölen yapraklara bak! Ölümde güzellik yok! Ölüm her zaman çirkindir! Sonbaharın güzelliği yalnızca bir yanılsama, dostum! Uyan ve gerçek hakikati gör! Ağlayan yaprakları gör! (Mehmet Murat İldan)
İlk önce güneyden gök gürültüsü gelirse, yaz sıcak olur; kuzeyden gelirse, soğuk olur; doğudan gelirse yağmur yağar.
Bu kaçıncı sonbahar aynı yazın ardından kaçıncı vazgeçiş bir sevda masalından. Bu kaçıncı sonbahar aynı yazın ardından kaçıncı savruluş yalnızlık rüzgarıyla bu kaçıncı sonbahar aynı yazın ardından kaçıncı vazgeçiş pekguzelsozler.com bir sevda masalından bu kaçıncı sonbahar aynı yazın ardından kaçıncı savruluş yalnızlık rüzgarıyla.
Alır gider beni sarı rüzgârlarıyla sonbahar, gelir anılardan bir davet çocukluğum canlanır. Bir varmış bir yokmuş diye başlardı bütün masallar, hani nerde o masum ve daha bozulmamış rüyalar.
Kaynak: neoldu.com, pekgüzelsözler.com, negüzelsözler.com