Gribi hızla atlamanın 8 yolu! Hastalık süresini kısaltacaksınız

Gribi hızla atlamanın 8 yolu! Hastalık süresini kısaltacaksınız
Grip ya da soğuk algınlığı gibi sorunlar yaşıyorsanız ve bir an önce iyileşmeyi hedefliyorsanız tam size göre bir içerik sunuyoruz. İşte gribi atlatmanın 8 yolu...

Grip ya da soğuk algınlığı yaşıyorsanız iyileşme sürecini hızlandırabilirsiniz. Doğru bir beslenme ve yanında basit yöntemler kullanarak, hastalık sürecini ciddi şekilde düşürebilirsiniz.

Gribi hızlı atlatmanın 8 yolu

Hafif yemek ve probiyotikli yiyecekler tercih edin

Soğuk algınlığına karşı vücudu güçlendirmek için hafif yemekler tercih edilmelidir. Yemek yemek, bağışıklık sisteminin enerjisini sindirim üzerinde harcamasına neden olabilir. Bu nedenle, hastalık sırasında probiyotikli yiyecekleri tüketmek önemlidir. Yer elması, enginar, pırasa ve narenciye gibi prebiyotik ve probiyotik içeren gıdalar, bağırsak sağlığını destekleyerek bağışıklık sistemini güçlendirebilir.

haber-fotograflari-2023-12-26t123548-919.jpg

Oruç tutmanın faydalarını kullanın

Günde 14-16 saat aralıklı oruç, enerji artışı, güçlü bağışıklık, metabolizmanın hızlanması, kilo kaybı ve diğer birçok sağlık avantajı sağlayabilir. Bu oruç şekli, bağışıklık sistemini destekleyerek hastalıklarla mücadelede etkili olabilir.

Bol sıvı tüketin

Bağışıklık sistemi, detoksifikasyon için gerekli enzimleri uyarmak için bol sıvıya ihtiyaç duyar. Limonlu su, bitki çayları ve et suları gibi polifenol içeren içecekler, bağışıklık sistemini destekleyerek hastalıklarla savaşmaya yardımcı olabilir.

Şifalı otları kullanın

Şifalı otlar, antioksidan ve antienflamatuar etkileri nedeniyle bağışıklık sistemini güçlendirebilir. Mor ekinezya, ahududu, kekik, civanperçemi, papatya, zencefil gibi otların kullanımı, soğuk algınlığı ve grip belirtileriyle mücadelede etkili olabilir.

Yoğun esanslı yağlardan faydalanın

Aroma terapi yağlarının bağışıklık sistemine olan faydalarını gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Özellikle ökaliptüs yağı, buhar banyoları için kullanılabilir ve bu sayede solunum yollarını rahatlatabilir. Buhur yağı, kekik yağı, turunçgil yağları ve karanfil yağı da bağışıklık sistemini destekleyebilir.

haber-fotograflari-2023-12-26t123542-048.jpg

Güneşe maruz kalın

D vitamini, bağışıklık sistemi fonksiyonlarını desteklemek için önemlidir. Yeterli güneş ışığına maruz kalmak, vücutta doğal olarak D vitamini sentezini sağlar. Ayrıca, D vitamini takviyeleri kullanılabilir.

Toprakta yürüyüş yapın

Topraklama, çıplak ayakla doğada yürümenin sağlık üzerinde birçok fayda sağlayabileceği bir uygulamadır. Elektromanyetik frekansları emerek stresi azaltabilir ve bağışıklık sistemini optimize edebilir.

Kayropraktik bakımı inceleyin

Kayropraktik tedavisi, omurga manipülasyonu ile sinir sistemi ve bağışıklık sistemi arasındaki iletişimi düzenleyebilir. Bu, bağışıklık sistemini güçlendirebilir ve hastalıklara karşı direnci artırabilir.

haber-fotograflari-2023-12-26t123523-799.jpg

Milliyet'in haberine göre, evde doğal ve bitkisel çözüm yöntemlerini açıklıyoruz:

Gribe yakalanan pek çok kişide yüksek ateş, ağrı, halsizlik, burun akması ve tıkanıklığı, öksürük gibi durumlar yaşanmaktadır. Gribe yakalanan kişiler evde tamamen bitkisel olan yöntemleri deneyerek bu hastalığı atlatmaktadır. Zencefil ve limon çayı gribe en iyi gelen bitkisel yöntemlerden biridir. Aynı zamanda tarçın, nane, limon, zencefil, kuşburnu çayları da evde kolaylıkla yapılan tedavi edici çaylar arasındadır. Kış aylarında düzenli olarak bu çayları tüketen kişilerin bağışıklık sistemi güçlenmektedir. Böylelikle gribal hastalıklardan da korunmaktadır.

C vitamini: En iyi antioksidan vitaminlerden biridir. Eğer C vitamini vitamin formunda değil de besinlerden alınırsa bu gıdalardaki fotokimyasal maddelerden de yararlanılır. Böylece vücuttaki savaşçı hücreler de güçlenir. Gün içinde domates, taze biber, roka, maydanoz, mandalina, greyfurt, portakal, nar, kuşburnu ve kivi gibi C vitamini içeren besinler tüketilmelidir.

Çinko ve selenyum: Bağışıklık sistemi için önemli minerallerdir. Selenyum; deniz ürünleri, et, soğan ve sarımsakta bulunur. Çinko ise kabak çekirdeği başta olmak üzere; çiğ fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar, hindi eti, kuzu eti, kuşkonmaz ve mantarda bulunur. Bu minerallerin antioksidan etkisi yüksektir ve vücudun toksinlere karşı savaşan hücrelerini güçlendirirler.

Omega 3 yağ asitleri: Bunlar en değerli yağlardır. Bağışıklık, beyin ve sinir sistemi, psikoloji, kalp-damar sağlığı için olmazsa olmaz bir besin ögesidir. Balık mevsiminin başlaması ile haftada mutlaka 2 gün balık yenmelidir. Balık omega-3 dışında vücudun üretemediği elzem aminoasitleri de içerir ki bunlar hücrelerin yenilenmesi ve yaşlanmaya karşın gereklidir. Çiğ fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlarda Omega 3 içermektedir.

Beta-karoten: Sarı-turuncu bitkilerde bulunmakta ve en kuvvetli antioksidanlar arasında yer almaktadır. Balkabağı, havuç, ananas, hurma ve kayısı en fazla beta-karoten içeren sebze ve meyvelerdir.

Kuersetin; Turunçgiller, elma, kırmızı üzüm, soğan, çilek, dut, böğürtlen gibi meyveler ve kırmızı soğan gibi besinlerin kabuklarında bulunan bir pigmenttir. Kansere, kalp hastalıklarına karşı koruyucu etkisi vardır. Bağışıklık sistemi ve cilt sağlığı için önemlidir ve güçlü bir antioksidandır.

Prebiyotik besinler, bağırsak sağlığı bütün vücudu etkilemektedir. Bağırsaklarda ne kadar probiyotik bakteri varsa metabolizma o kadar güçlü olur. Bu bakterileri artırmak için prebiyotik besinler tüketmelidir. Kefir ve probiyotik yoğurt bu bakterilerden zengin besinlerdir. Bunun yanında pancar, muz, pırasa, enginar, sarımsak ve soğan da bu bakterilerin artmasını sağlar. Sarımsak içinde kükürtlü bileşikler yanında A, B1 ve C vitamini de içeren çok faydalı bir besindir. Bu içerikler bağışıklığı kuvvetlendirerek ve hücreleri koruyarak antibiyotik, antiviral, antibakteriyel ve antifungal etki gösterir. Sarımsağın bu etkilerinden yararlanabilmek için bütün olarak değil çiğnenip, ezilerek tüketilmesi gerekmektedir.

KAYNAK: Haberciniz

HABERE YORUM KAT
Keşfet